"Milletin satın alma özgürlüğü zaten elinden alındı"

Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş Meltem TV'de katıldığı programda bölümü değerlendirdi. Boykot tartışmalarını değerlendiren Hüseyin Baş "Milletin satın alma özgürlüğü elinden gelen alanlarda millet 'Satın almıyorum' dediğinde bu sefer ayrılanlar ve 'Nasıl satın almıyorsun?' diyorlar. Toplumun satın alma özgürlüğü zaten kaybetmişti" dedi.

"Milletin satın alma özgürlüğü zaten elinden alındı"

Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş Meltem TV'de katıldığı programda bölümü değerlendirdi. Boykot tartışmalarını değerlendiren Hüseyin Baş "Milletin satın alma özgürlüğü elinden gelen alanlarda millet 'Satın almıyorum' dediğinde bu sefer ayrılanlar ve 'Nasıl satın almıyorsun?' diyorlar. Toplumun satın alma özgürlüğü zaten kaybetmişti" dedi.

Editor: admin
07 Nisan 2025 - 08:54

Hüseyin Baş, şunları söyledi;

 

"Milletin satın almama özgürlüğü vardır"

 

"Biz her sabah bir gözaltı haberiyle, bir raporla gün başlıyoruz. İktidarın elindeki büyümeleri kullanarak, siyaseti, ekonomiyi baskıladığı videolar başladı. Son 3 – 4'te hemen hemen böyle günler geçiriyoruz.. Milletimiz de bu sağlanan iyileşmeler artık yeter dercesine çok güçlü refleksler başladı.

 

"Milletin satın alma özgürlüğü elinden gelen haklar..."

 

Milletin satın alma özgürlüğü elinden çıkanlar millet 'Satın almıyorum' dediğinde bu sefere çıkanlar ve 'Nasıl satın almıyorsun?' diyorlar. Toplumun satın alma özgürlüğü zaten kaybolmuştu. Boykot haktır, yasal olarak oluşturulur diye konuşuyoruz, bunu bir parça bırakalım ve Türkiye'de boykot yapmayalım ve bütün millete 'Yarın herkes bütün parasını harcasın' sınıfta kalabilir. Yahu milletin parası yok ki harcasın! Yani harcamazsanız para harcamaya davet ederseniz, zaten sadece kalırsanız harcayabilir ertesi gün yine mecburi bir boykotu yapmak zorunda kalacaksınız. Toplumun gelir düzeyi ve alım gücü ortada. Milletimiz gerçekten ümüğüne çökmüş, boğazından sıkılmış, nefesler alamaz vaziyete dönüşmüş durumda. Millet artık son çırpınışlarını yaparken boğazını sıkan da, 'Hayır kardeşim ölmeyeceksin' diyor. Hiçbir tepki vermeyi istemiyor, nasıl tepki veriyor ya bu can havliyle verilen bir tepkidir aslında.

 

"TRT'de Rasim ile Cem Yıkılış AKP dizisi çekiyor"

 

Boykot yapıyor diye sanatçıyı diziden atıyorlar. Sonra bir başka sanatçı ona destek oluyor diye onu da diziden atıyorlar. Günün sonunda TRT'de hepimizin kanalında Rasim ile Cem dizisi adını da 'Yıkış AKP' koyarlar.

 

İktidarın 'Yerli ve milli ekonomiye darbe' sözüne cevap

 

Yerli ve milli markalara boykot yapıldığı iddiası dolaşıyor. Soframızdaki domates tohumlarının, gübresinin yerli ve milli olup olmadığı tartışıldığı bir korunmuş boykot yaptığınız herhangi bir firmadan ne kadar yerli ve milli olduğunuzdan bahsedebilirsiniz? Böyle bir şey zaten bırakılmadı ki. İktidar Türkiye'deki bütün yerel güçler, Türkiye'nin kendine ait bütün kaynakları ve güçlerini yurt dışından belli firmalara taşere vaziyette bulmuşlardı. Bugün Türkiye'nin birçok yerinde elektrik faturasını verebiliyorsunuz. O fatura dönüyor dolaşıyor Alman firmasının cebine giriyor, İngiliz firmasının cebine giriyor. Bunlara varıncaya kadar bizim enerji hürriyetimizi dahi yurt dışından güdümüne veren bir iktidar bugün herhangi bir firmanın alışverişinin kesilmesine 'Yerli ve milli markalara boykot yaparak milli ekonomiye darbe vuruyor' diyemez.

 

"İktidar yanlılarına farklı, muhaliflere farklı hukuk uygulanıyor"

 

Türkiye'de şu anda iki tane hukuk uygulanıyor; bir iktidar yanlılarının hukuku var, bir de muhaliflerin hukuku var. İktidar yanlılarına uygulanan hukuk AİHM kararlarının fersah fersah üzerindedir. Böyle bir hukuk ki AİHM buraya yetişemiyor. Hani ne deriz; Suçlanmadığı sürece 'lekelenmeme hakkı' dediğimiz, kişi siz başarısız olarak ortaya koyamazsınız, cezalandıramazsınız. Suç oranı 100 olarak kanıtlanmalı. Bu iktidar tarafında yüzde bin olarak kanıtlanmalı, bunun suçlu olduğundan karar vermemiz için ama geri dönen muhaliflere baktığımızda bir Ortadoğu hukuk bile işlemi yapıyor. Bunlar lekelenme hakkına sahip şüpheli diyeceğiz ve mahkeme kararlarını verecek deniyor. Benim lekelenmeme hakkım varsa bu hakka bütün iktidar tarafının saygı duyması gerekiyor ama yalanlarla, dedikodularla dedikodularla, fitnelerle hepimizi lekeleyen bir yapı var karşımızda, suçlu olmadığımız halde bekletildik.

 

"Türkiye'de bana adil yargılanmadan kim bana bahsedebilir"

 

Dolayısıyla hepsi ağza pelesenk olmuş ama hiçbiri uygulanmayan şeyler. İktidarda çok farklı bir hukuk uygulanıyor. Üç tane milletvekili bir partiden istifa ettirildi. Bu bütün medyada yer aldı. İstifa ettirilmeme sebeplerinin altın kaçakçılığı olduğu yazıldı çizildi. Bir tek soruşturma görüldü mü, görmedik. Ama siz sosyal medyayla ilgili bir trol tweet attığınızda, soruşturma yürütüyorsunuz ve bu soruşturmalar meydana gelmeden önce, bu bölümler yaşanmadan önce, gazetecilerin bunları medyada aktardıklarını görebilirsiniz. Şimdi bana adil yargılanmadan kim bana bahsedebilir, Türkiye'de gerçek bir hukuk düzeninin hala hayatta olduğundan kim bana bahsedebilir, Türkiye'nin anayasal bir düzende uygulamalarından kim bahsedebilir."

YORUMLAR