SANA BEN HAYALLER DÜŞLER BÜYÜTTÜM… (35)
Ertuğrul Özgün

Ertuğrul Özgün

MEMLEKET İŞLERİ

SANA BEN HAYALLER DÜŞLER BÜYÜTTÜM… (35)

06 Nisan 2025 - 09:35

"Aydınların Aydınlatamadığı Halkı, Soytarılar Aldatır."
Cemil Meriç, (1916-1987)
28 Mayıs 2023 pazar günü yapılan cumhurbaşkanı seçiminin ikinci tur oylamasından sonra Recep Tayyip Erdoğan % 52,18 oyla yeniden Cumhurbaşkanı seçilir. Seçim sonucu netleşince, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin genel merkezinde açıklamada bulunur. Bahçeli açıklamasında:
"… Sayın Recep Tayyip Erdoğan 13. Cumhurbaşkanımız olarak seçilmiştir. Tezahür eden milli iradeye herkes asgari ölçülerde saygı duymalıdır" ifadelerini kullanır.
Bahçeli, açıklamasının son bölümünde, "Önümüzdeki günlerde çok şey değişecektir, her şey değişecektir. Öyle gözüküyor. İnşallah Türkiye değişmez" sözlerini söyler ve kürsüden ayrılır.
Bahçeli’nin, kafalarda soru işareti bırakan bu sözlerinden yaklaşık on ay sonra, 31 Mart 2024 tarihinde Türkiye genelinde Mahalli İdareler Genel Seçimleri yapılır.
Yapılan yerel seçimlerde Cumhur İttifakı beklediği başarıyı gösteremez.
Yerel seçimlerde birinci parti olan CHP %42.00 oy oranıyla, başkent Ankara ve en büyük il İstanbul dahil 14 büyükşehirde seçimi kazanır. 12 büyükşehir belediyesi kazanan AKP %35,48'lik oy oranıyla tarihinde ilk kez ikinci parti konumuna düşer.  Büyükşehir belediye başkanlığı seçiminde %1,65 oy alan MHP büyükşehir başkanlığı kazanamaz.
Türkiye genelindeki belediye başkanlığı seçimlerinde de sıralamadaki durum değişmez. CHP %35,80 oy oranıyla birinciliğini korur ve 395 başkanlık kazanır.  AKP %33,05 oy oranıyla 526 başkanlık kazanır ama oy oranıyla yine ikinci sıradadır. MHP % 5,95,  oy oranıyla 218 başkanlık kazanır.
Belediye başkanlığı seçimlerinde Cumhur İttifakına oy veren Aynı MHP seçmeni 31 Mart 2024 Mahalli İdareler Genel Seçimi İl Genel Meclisi Üyeliği Seçimlerinde kendi partisini destekler. AKP’nin %32,16 ile birinci parti olarak çıktığı seçimlerden %23.21 oy alan CHP’nin ardından MHP %16,64 oyla 3. parti olur. Yani ülke genelindeki kendi oy oranını yakalar.
Tarihler 11 Haziran 2024’ü gösterdiğinde Bahçeli MHP Grup toplantısında konuşur:
“… Suriye’nin kuzeydoğusunda terör devletinin provaları yapılıyorken, Türkiye’de de iç işgal cephesi boş durmuyor, tahammülleri zorlayan söz ve eylemlerden vazgeçmiyor.
DEM Partili Hakkâri Belediye Başkanı’nın hukuk sınırları kapsamında görevden el çektirilmesi, ardından geçtiğimiz çarşamba günü, silahlı terör örgütünü yönetmek suçundan 19 yıl 6 ay hüküm alarak tutuklanması Türk devlet ve hukuk onurunun şaşmaz hükmüdür.
31 Mart 2024 Mahalli İdareler Seçimlerinde, bölücü terör örgütüyle iltisak, irtibat ve ilişki içinde olan teröristleri bilinçli ve sonuçları hesaplanmış şekilde aday gösterenlerin Türkiye’yi siyasi ve toplumsal çalkantıya mahkûm etmek istedikleri açık bir gerçektir.
Yalnızca Hakkâri Belediye Başkanı değil, haklarında yargısal süreçlerin devam ettiği 30’a yakın örgüt üyesinin belediye başkanı koltuğunda oturuyor olması demokrasiyle izah edilemeyecek despotluk ve düşmanlık alametidir.
DEM’ in hedefi yöre insanımıza hizmet değildir.
Ülkemizin doğu ve güneydoğu bölgesinde bazı belediye başkanları talimatı bölücü terör örgütü PKK’dan alırken, devletin hazinesinden aktarılan paraları da teröristlere yağmalattırmaktadır,” sözleriyle DEM Partiye yüklenir.
11 Haziran 2024’te grup toplantısında DEM partiyi bu kadar ağır şekilde eleştiren Bahçeli, üç buçuk ay gibi bir süre sonra 1 Ekim Salı günü, TBMM’nin yeni yasama yılının açılışında, DEM Parti’nin eş başkanı Tuncer Bakırhan ve bazı milletvekillerinin elini sıkar.
Bahçeli, aynı gün, sabah grup toplantısında sert sözlerle eleştirdiği CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e, akşamki TBMM’nin yeni yasama yılının açılışındaki resepsiyonunda, “Üzülme bazen siyaseten söylememiz gerekenler oluyor” diyerek gülücükler dağıtır.
Aynı Bahçeli, "Serok Ahmet" diyerek eleştirdiği Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nu da “dış politika deneyimleri” nedeniyle över.
Siyasi kulislerde Bahçeli’nin bu tutum değişikliği, Orta Doğu’daki savaşın Türkiye’yi de içine alma ihtimaline karşı, "iç cepheyi güçlendirme" faaliyetleri olabileceği gibi iç siyasete yönelik yeni bir hamle olarak da değerlendirilir.
Bahçeli durulmaz. 22 Ekim 2024 günü MHP’nin TBMM Grup Toplantısında herkesi şaşırtan o meşhur açıklamasını yapar:
“… Eğer terörsüz bir siyaset, terörsüz bir ülke, terörsüz bir gelecek hususunda herkes ittifak halindeyse o halde değil elimizi taşın altına koymaya, gövdemizi koymaya varız ve buradayız.
… Teröristbaşı işin içinde olmazsa bir şey çıkmaz diyenlere de sesleniyorum;
Şayet teröristbaşının tecridi kaldırılırsa, gelsin TBMM DEM Parti grup toplantısında konuşsun.
Terörün tamamen bittiğini ve örgütün lağvedildiğini haykırsın.
… Ne Kandil, ne de Edirne; adres İmralı’dan DEM’e uzansın, bu ağır ve tarihi terör sorunu ülke gündeminden tamamen çıkarılsın.”
Bahçeli’nin bu açıklamasının hemen ertesi günü 23 Ekim 2024 tarihinde PKK, devre dışında tutulamayacağını göstermek istercesine, Türk Havacılık ve Uzay Sanayii A.Ş (TUSAŞ)'a ait Kahramankazan'daki tesislere silahlı saldırı düzenler. Saldırıda beş kişi hayatını kaybeder.
22 Ekim 2024'te MHP lideri Devlet Bahçeli'nin Öcalan'ın örgütü lağvetmesi ve silah bıraktırmasına dönük çağrısıyla başlayan sürece sessiz kalan Erdoğan hükümetinden nihayet İmralı görüşmeleri için izin çıkar.
DEM Partili bir heyet, 28 Aralık 2024 ve 22 Ocak 2025' te İmralı Adası'nda Abdullah Öcalan ile görüşür ve Öcalan'ın mesajlarını kamuoyuyla ve siyasi partilerle paylaşır.
27 Şubat 2025 günü Abdullah Öcalan’ın yazılı metni, DEM Partili bir heyet tarafından kamuoyuyla paylaşılır. Öcalan çağrısında PKK'ya, "tüm grupların silah bırakması ve örgütün kendini tasfiye etmesi için kongre toplayıp karar alma" çağrısı yapar.
PKK Yürütme Komitesi, örgüt lideri Abdullah Öcalan'ın silah bırakma ve kendini feshetme çağrısı ardından, 1 Mart Cumartesi gününden itibaren geçerli olmak üzere ateşkes ilan ettiğini duyurur.Kongreyi toplamak için "hazır" olduklarını belirterek, "uygun güvenlikli ortamın oluşması ve kongrenin başarısı için de Öcalan'ın bizzat yönlendirmesi ve yürütmesi gerektiğini" belirtir.
Bu arada BBC Türkçe’ ye konuşan PKK'nın kongre organı olarak bilinen Kongra-Gel Eş Başkanı, Remzi Kartal, Öcalan'ın çağrısı öncesinde, devlet yetkilileri ile İmralı arasında bir yıldır görüşmeler yapıldığını belirtir.
Kartal, Öcalan'ın silah bırakma çağrısı yaptığı grupların "PKK ve kendisine bağlı silahlı gruplar olduğunu bu gruplar arasında Suriye'deki Halk Savunma Birlikleri'nin (YPG), veya İran'daki PJAK gibi örgütlerin yer almadığını savunur…
Devam edecek…                    
 

YORUMLAR