"Aydınların Aydınlatamadığı Halkı, Soytarılar Aldatır."
Cemil Meriç, (1916-1987)
MHP’nin kurucu ve doğal lideri olması özelliğinden dolayı üzerinde tartışılmayan Alparslan Türkeş’ten sonra, parti genel başkanlığına seçilen Bahçeli de zamanla kurucu lider gibi parti teşkilatı üzerindeki etkisini artırır. Bu yetmez, etkinliğini kurucu liderin dahi ilerisine taşıyarak parti yönetiminde tek adam olma vasfını kazanır.
Bahçeli’nin MHP’nde tek adam olması, kendi kişisel ihtirasları ve hırsının gücüyle mi, kendisine verilen “bilge lider” unvanının erdemiyle mi yoksa derin(!) bir gücün planlı organizasyonuyla mı gerçekleşti bilemiyoruz.
Ama bildiğimiz bir şey var. Bahçeli, Türkeş’in ölümü sonrasında toplanan MHP’nin 5. Olağanüstü kongresinde ülkücü liderlerin kendisi için gösterdiği demokratik tavrı gösterebilir, parti içi demokrasiyi işletebilir ve bütün milliyetçileri MHP’nin çatısı altında toplayıp iktidara yürümeyi gerçekleştirebilirdi.
Unutmuş olanlar için kısaca hatırlatalım.
MHP’nin 5. Olağanüstü kurultayında, ülkücü tabanda pek kabul görmemesine rağmen babasının adını kullanarak genel başkanlığa aday olan Tuğrul Türkeş, 412 delegenin oyunu alır. Bu seçimde diğer adaylardan Devlet Bahçeli 359, Ramiz Ongun 231, Enis Öksüz 104, Muharrem Şemsek 80 ve İbrahim Çiftçi ise 13 oy alır.
Hiçbir adayın genel başkan seçilebilmek için gerekli oyu alamadığı için ikinci tur oylamaya geçilecektir.
Alpaslan Türkeş’in oğlu olmak dışında başka bir vasfı bulunmayan, Ülkü Ocağı kültürü ile yetişmemiş Tuğrul Türkeş’e karşı, diğer adaylar birleşir, babası Türkeş bile olsa, MHP’nin miras yoluyla babadan oğula geçen bir teşkilat olmadığını gösterir, Tuğrul Türkeş’in karşısında en yüksek oyu alan Devlet Bahçeli lehine adaylıktan çekilirler.
Bu demokratik tavır karşısında o karanlık el yeniden devreye girer ve Türk Milliyetçiliği Fikrinin siyasal organizasyonu diye kabul edilen MHP’nin demokratik görüntüsüne darbe vuran o çirkin saldırıyı gerçekleştirir.
O zaman Ülkü Ocakları Genel Başkanı olan ve Tuğrul Türkeş’i destekleyen Azmi Karamuhmutoğlu yanındaki bir grup ile kongreyi basar. Kürsüyü işgal ederek delegelerin salonu terk etmesine neden olan, sandalyelerin havada uçuştuğu bilinen o çirkin saldırıyı gerçekleştirir.
Bu işgal sonucu olaylı kongrede ikinci oylama gerçekleşemez, kongre 6 Temmuz 1997 tarihine ertelenir.
6 Temmuz 1997 tarihinde toplanan kongrede, Tuğrul Türkeş’in karşısında en yüksek oyu alan Devlet Bahçeli lehine adaylıktan çekilen diğer adaylar, kararlarına sadık kalır ve Devlet Bahçeli 697 oyla MHP genel başkanı olarak seçilir.
Ancak o gün ülkücü liderlerin Bahçeli için gösterdikleri demokratik tavrı daha sonraki kongrelerde Bahçeli sürdürmez. Bahçeli ve çevresindeki ekip parti içinde muhalif ses istemez. Parti yönetimini eleştiren ya da yönetime aday olmak isteyen herkese karşı sürdürülen baskı ve dışlamalar sonucu, Bahçeli yönetimindeki MHP’nden ayrılmalar başlar. Böylece Bahçeli’nin adım adım partide tek adan olma yolu açılır.
Partiden ilk ayrılan Tuğrul Türkeş (Aydınlık Türkiye Partisi), Daha sonra ayrılan Meral Akşener (İyi Parti), Ümit Özdağ (Zafer Partisi), Yusuf Halaçoğlu (Kutlu Parti), adıyla yeni siyasal partiler kurarlar. Koray Aydın ise parti kurma çalışmalarını sürdürmektedir.
Bugün muhalif sesin kalmadığı MHP’de artık tek hakim ses Devlet Bahçeli’dir. Parti mensupları tarafından Türkeş için kullanılan “başbuğ” unvanı gibi bir unvan da Bahçeli için üretilir. “Her şeyi bildiği gibi, bildiği şeyleri de iyi ve sağlam bilen, bilgisini kendisi ve başkaları için en yararlı bir biçimde kullanabilen, iyi ahlaklı, olgun kimse,” anlamına gelen “bilge” unvanıyla anılmaya başlanır.
Artık Bahçeli, MHP’nin el öptüren “Bilge Lideri’dir.
Böylece MHP yönetimi, Bahçeli’nin kendi seçtiği ve emirlerinden çıkmayacak dar bir kadro ile çevrelenmiş, her şeyi bilen, “bilge lider” unvanı ile tek adam yönetimine dönüşür.
Tek adamın yönettiği partide yeni sesler ve yeni fikirler çıkmaz. MHP deki bu durağanlık ise parti yönetiminin ülke yönetmeye talip olmadığı şeklinde yorumlanır.
Zamanla MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve partiyi yönetme şekli ile ilgili ileri sürülen iddialar, kafalarda soru işaretleri oluşturur.
Devam edecek…
YORUMLAR